Şub
17
2012

Fikirlere Kurşun İşlemez

Kökeni Suriye’ye dayanan bir genç olarak rahatça şu yazıya başlayabilmenin vermiş olduğu özgürlük belki bana sıradan geliyor. Suriyede genç olmak ve hatta insan olmanın zorlaştığı bir dönemdeyiz. Suriye’deki tüm insanlığın bir an önce kendi ifade özgürlüğünü kazanmasına ve insana yakışır derecede yaşam hakkına,özgürlüğüne kavuşması dileğiyle bu yazıya başlamak istiyorum.
Esad rejimi ile yapılan anlaşma neticesinde Arap Birliği gözlemcileri Suriye’ye gittiler.Bu orada yaşanan olayların önüne geçebilir mi ve yahut olayların en azından şiddetini aşağıya çekebilir mi diye düşünmüştüm.Düşüncelerimin üzerinden bir gün geçmediki istihbarat binalarına yapılan iki saldırı sonucu kırk kişinin hayatını kaybettiğini yaklaşık yüz vatandaşın da yaralı olarak kurtulduğunu okudum. İnsanın aklına o kadar çok komplo teorileri geliyor ki bazen insanlık üzerinden böyle iğrenç oyunlar oynanabilir mi diye düşünüyoruz. Bu olay akabinde Dışişleri Bakanı Yardımcısı Faysal Mekdad, ‘’Biz en başından beri söylüyoruz,bu terörizmdir.Askerleri ve sivilleri öldürüyorlar’’ dedi. Diğer yandan muhalifler gösterilerde askerlerin ateş ettiklerini kayda alıp seslerini duyurmaya devam ediyorlar.Yazının başında dediğim gibi Suriye’den tanıdık bulmam zor olmadı.Suriye’den Türkiye’ye gelmiş Suriye vatandaşı bulmak zor değil.Konuştuğum iki gençten birisi kürt asıllı henüz kimlik sahibi bile değil muhtemelen yasal olmayan yollarla Türkiye’ye giriş yapmış olmalılar.Diğeri ise Suriyeli ve tamamen muhalif.Görüşleri sadece Esad’ın halkını dinlemediği üzerinde yoğunlaşıyor. Suriye rejimi bilmelidir ki hiçbir yasakçı zihniyet ayakta kalamaz,kalmayacaktır.Ve yine bilmelidirler ki fikirlere kurşun işlemez.Bu iki genç arkadaşın ülkelerine döndüklerinide eklemek isterim.Herşeye rağmen ülkelerinde can vermenin bile bir amaç uğruna olduğunu söyleyebiliyorlar.
Sayın Başbakan ve Dışişleri Bakanımızın Esad rejimine uyarıları ve görüşmeleri hiçbir şekilde etkili olmadığı açıktır.Bunun yanında Esad rejimi neyi düşünmektedir bilinmez ama halkını dinlemeyen bir iktidarın çöküşü çok fazla zaman almasa gerek. Ülkemizin izlediği dış politikada ne kadar doğru adımlar attığı ortadadır. Libya’da, Mısır’da ve diğer ortadoğu ülkelerinde Türkiye bayrağının nasıl dalgalandığını gördük ,izledik. Suriye bunları görmezden geliyor ve halkının isteğini yok sayıyor bununla beraber rejim ile yapılan tüm müzakereler yararsız olmuştur.Suriye’de muhalifler bunları çok iyi bilmekte ve onlarda Türkiye modelini izlemeyi istemektedir.Gelinen süreçte daha fazla insan kıyımı yapılmadan en az hasar ile Suriye muhaliflerin isteklerine karşılık vermelidir.Zira Esad rejimi için de farklı bir sonuç olmayacaktır kanısındayım.
Yaşananlardan sonra muhaliflerin Esad rejimi ile oturup anlaşamazlar.Çünkü çok fazla kan döküldü ve içinden çıkılamaz bir hal aldı.Diplomatik çalışmalar yoğun yapılmalı zira ülkede çıkacak iç savaştan ilk derecede Türkiye etkilenecektir.Bunun yanı sıra Arap birliği gözlemcilerininde çok fazla bir şey katmayacağıdır.Esad rejimi bir an önce süreçi sulandırmadan halkın istediklerini yapmalı ve olası Suriye üstünde yapılan çıkarlarında önünde geçmelidir.Bugun açıktır ki bazı sistem liderleri açık bir şekilde Suriye üstünden Türkiye’ye zarar vermektedir.Esad’ın vereceği kararlarda bizim diplomasimizin etkiside olmalıdır ki Türkiye’nin boşuna emek sarf etmediğini uluslararası sistemde herkes açıkça görsün.
Suriye’de yaşanacak her türlü kaos ortamı komşu ülkelerinide etkileyecektir.Bunun için Türkiye’nin İran ile veya diğer komşular ile çalıştığından şüphem olmadan belirtmeliyim ki,Suriye ileriye düşmemiz için kritik bir adımdır.Türkiye bu diplomatik güce ve kararlılığa sahiptir.

Trakya Üniversitesi
Uluslararası İlişkiler
Serhat TURAN

Yazar hakkında:



Yorum gönder